29 Mart 2014 Cumartesi

master's sun

ben bu diziyi nasıl izlememişim yaaaa


şu afişleri ve başrol kızı yüzünden bi sinir olarak bakmıştım ilk çıktığında. hatta millet bunun nesini seviyor filan da demiştim ne yalan söyleyeyim. başrol kızının neredeyse tüm dizilerini izledim ama her izleyişimde de kızı beğenmiyordum ne hikmetse de her dizisi çok güzel oluyor :) biliyorum sorun bende :)))
sonra nabrutun dizi hakkındaki yazısını okudum ve ve ve hayran oldum.hemen izlemeye başladım hemde atlamadan izledim. atlamadan izlediğim nadir dizi olduğundan dikkate alın derim ben :)
gelelim konusuna. hayaletleri gören kızımız yağmurlu bir günde yakışıklı joon woonun arabasına biner ve joonwoo onun için bir sığınak olur. çünkü ne zaman oğlana dokunsa hayaletler kayboluyor. bu sebeple de yanından ayrılmıyor çocuğun. 
çocukta kızı eski sevgilisinin hayaletini bulup ondan alınan parayı bulması için radar olarak kullanır. 
çok eğlendim diziyi izlerken kızın gördüğü hayaletler müthişti. durmadan kızdan kahve isteyen hayalet favorim :)

dizi söylememe gerek yok ama yine de ilk kez bloğumu okuyanlar için belirteyim romantik komedi fantastik tabiki. 
daha burda anlatmadığım bir dolu eğlence yanları var kesinlikle izleyin derim
bakın üstüne basa basa söyliyorum bu koreliler afiş işini bilmiyor. veya şöyle diyeyim dünyadan da bu dizilerin izlendiğini ve genelde afişlerine bakılarak seçildiğini bilmiyor sanırım. böyle muhteşem bir diziye böyle afiş olmamış
mesela kabın şunu bile koysalar yeter izlememe.

27 Mart 2014 Perşembe

öğretmen olmak güzel şey beee :)

dağda yaşıyorum demiştim ya bizim buralara bile bahar geldi a dostlar. kuş cıvıltıları, çiçekler.
bu bahar benim içime de doğmadı değil hani bunları gördükçe mutlu oluyorum

bugün çok güzel geçti. gerçekten kendimi özel hissettirdi öğrencilerim. bu satırları okuyan belki ego tatmini gibi görebilir bu yazdıklarımı ama görsün çok da umurumdaydı :) çünkü asıl bu yazacaklarımı facebooka yazmayı düşünüyordum ve asıl orada egomu şişirmek gibi geldi. burası benim özgür alanım ;)
gelelim asıl mevzuya. sabahtan sınav yaptım bi sınıfı ve sınav bitince öğrenciler etrafıma doluştu soru sordular cevabı doğru olan havalara uçtu. yanlış olan üzüldü. 100 bekleyen bir öğrencim "100 alana hediye var mı" dedi. geçen dönem güzel eğlenceli kalem hediye etmiştim 100 alanlara. o da yazık alamamıştı. canım yaa :) ve 100 aldı bu öğrencim kalemini hafta sonu alacağım. 
sonra çok yaramaz şımarık bir öğrencim vardı. bugün öyle akıllı uslu durdu ki ders sonunda "öğretmenim bugün çok usluydum demi" dedi. ya Allah'ım sevilmez mi bunlar hiç. bunu syöleyen çocuğa son saat de dersim vardı. o zaman da çok uslu durdu çıkıştı yanıma geldi ve yine "uslu durdum mu" dedi. resmen ilgi bekliyor. bende tabi ki beklediği ilgiyi gösterdim çok sevindi.
öğleden sonraki derste öğrenciler çiçek toplamışlar. sınıfa girdim selam vereceğim hemen belli bir şey yapacakları geldim durdum önlerinde selam vereceğim 1-2-3 diyip başımdan aşağı çiçek attılar. üstüne mutlu oldunuz mu diye de sormayı ihmal ettiler. nasıl mutlu olmam siz böyle saf temiz kalplerinizle beni mutlu etmeye çalışırsınız da :)
akşama doğru annemle yürüyüşe çıktık. 4.sınıflardan bir öğrencim beni gördü uzaktan. oturduğu yerden ayağa kalktı ve koştu yanıma geldi. bana sarıldı. bu öğrencimle zaten hep bir sarılma halindeyiz. ne zaman görse veya derslerinden çıkarken vedalaşmamız sarılarak oluyor. 
insan bu sevgileri görünce nasıl şükür etmesin ya rabbim. bu sevgi bütün kızdırmalarını yaramazlıklarını unutturuyor işte. 
hayatta hangi gözle baktığınız çok önemli. neyi görmek istiyorsanız onu görürsünüz.

17 Mart 2014 Pazartesi

birazda teknoloji#bluestacks-pc-tablet

teknoloji diyince bi duracaksın abi. herşey mümkün. herşeyi yapabilirsiniz sadece merak lazım.
şu an telefonumdan kaynaklanan bi sorundan ötürü whatsappın yok. ama bu beni durdurdu mu ;)
bluestacks diye bir şey var. onu indirdim bilgisayarıma. onun sayesinde bilgisayarda tablet keyfi yaşıyorum :)) instagram ve whatsappı indirdim oradan giriyorum.  
hadi instagram sorun değil de whatsapp baya bir sorun oldu yokluğunda. 
aklınızda bulunsun işte. android olarak yapmanız gereken birşey olduğunda bunu indirip laptopu tablete dönüştürebilirsiniz.

16 Mart 2014 Pazar

:))) pazar :)))

pazar günlerini seviyorum herkes gibi ama bir farkla. belki iki üç farkla :)))
bir öğrenci değilim diyeceğim yine tabi :) ne kötüyüm demi kendim öğretmenim ve öğrenciliği hiç sevmiyorum. 
iki pazar günleri tv de çoook güzel progamlar var yaaa.
yazımın asıl konusu da bu zaten. belki bu yazının bir iki  üç diye devam ettirebilirim zamanla bilmiyorum.
gelelim şu tv programlarına.
şu aralar kaçırmadan bunu izliyorum. bu adamı zaten seviyorum. sunumu güzel. resmi sitesi şurası buyrun. 
ben zaten nerde bir gezgin programı genelde takip ederim. ki bakınız ayna, gülhanın galaksi rehberi,.... 
2:biraz da moda diyelim demi her kız gibi :) tülin şahinle moda da kaçırmadan izlediğim yine.
başarılı, işini iyi yapan bir manken. ilham almaktan kimseye zarar gelmez dimi :)
işte böyle. ne zamandır yazacağım ama fırsat olmadı. bugün arkadaşla gezmeye gittiğimden izleyemedim şimdi izliyorum :)) size de tavsiye olunur efendim...

12 Mart 2014 Çarşamba

biraz benden#9

selam herkese :)
uzun zamandır benden bahsetmiyordum kısaca neler yapıyorum hayatta mıyım size bildirmeye geldim.
bol bol çoluk çocukla uğraşıyorum malumunuz. öğretmenliğin tecrübe kısmına geçmeye başlıyorum yavaş yavaş. bunu diyorum çünkü geçen sene her derse hazırlanıp gitmekten anam ağlıyordu. ama şimdi konuları biliyorum materyallerim hazır. artık daha çok derste sınıf hakimiyeti konularına yoğunlaşıyorum ve bu iş gerçekten tecrübe işi. he bunu ben söylemiyorum yanlış olmasın iki gündür bir makale okuyorum din eğitiminde sınıf yönetimi adında. orada da bunu destekler şeyler yazıyor. 
ben ne kadar beceriyorum kısmına gelirsek bir gün mükemmel bir günse berbat hatta öğretmenliği bıraktıracak cinsten oluyor sağ olsun  şu ders dinlemek istemeyip sadece okula eğlenmeye gelen öğrenciler sayesinde. zamanla oturacak öğreniyoruz bizde kızılması gereken yeri sevilmesi gereken yeri.
biliyor musunuz en çok da şu çok bilen insanlar sorun öğretmenlikte. ya tamam bi sıkıntımız var sınıfta olabilir sanki sizin olmuyor mu niye illa insanın moralini bozuyorsunuz. yolunu söyle o zaman o çocuğu derste zapt etmenin. sanmayın ki kendisi dört dörtlük öğretmen yok öyle birşey. onun hakkında da bir dolu şey duyuyorsunuz. neyse ki sonradan bi öğretmen de çıkıp diyor ki üzülme bende de o sınıf öyle. ben böyle yapıyorum filan diye. en azından o an moraliniz yerine geliyor. 
kısaca öğretmenlik mesleği salla başını al maaşını tarzı bir iş değil. yatarak yapılan iş hiç değil. o tatiller olmazsa çekilecek iş de değil. öğretmen yatıyor diyen gelsin de girsin o azgın sınıflara. birbirini boğazlıyor çocuk sorsan ne oldu diye sadece saçını çekmiştir kalemini almıştır yani. 
11 yaşındaki çocuğa ailesinin vermesi gereken terbiyeyi sen vermeye çalışıyorsun ve sadece 2 saatlik derste. 
kızmadan çocuğa yanlışı doğruyu öğretmeye çalışıyorsun ama çocuk eve gidince yine aynı yanlışla beraber.
yeter demi bu kadar öğretmenlik dertleri :))
geçen aylar güzel kitap okuyordum o biraz gitti. makale okumaya sardım bir kaç haftadır yeniden. ama okumak istediğim bir kaç kitap da var sırada. bakalım inş en kısa sürede okurum onları da. dil çalışmam ise resmen bitti. kitabı çıkardım ortaya yine ama yok olmuyor o tempoya dönmek istemiyor bünye. pişman olacağım çalışmadığıma biliyorum ama yok yani.

evet benden bu kadar şimdilik. en kısa sürede görüşmek üzere :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...