25 Ağustos 2014 Pazartesi

biraz benden#bir yaz gecesi rüyası

uzun zamandır biraz benden yapmıyordum. tatilim bitmek üzere gün sayıyorum pazartesi iş başı. aslında tatilde yazacak pek birşey de bulamadım evde yatarak mutlu bir tatil geçirdim genelde :) evet ben ne kadar gezmeyi seviyorsam evde olmayı da seviyorum başak burcunun getirisi sanırım evcimen biriyim :D
son zamanlarda üzüntülü şeyler oldu. ama onlardan bahsetmek sanki üzüntümü arttıracak o yüzden bu yazıyı yazma nedenime geleyim hem ben hemde siz gülün mutlu olun :)

birkaç gündür aklıma the heirs geldi onu izliyorum. üzerine takip ettiğim bir bloggerda oradaki rüya yakalayıcısından yapmış kendine. çok tatlı olmuş. bu rüya yakalayıcısı keşke gerçek olsa. ama kötü rüya yakalaması için değilde şu sonunu merak ederek uyandığımız rüyaları yakalayıp bize getirse de her uyandığımızda "ayyy ne oluyordu ki sonunda" demesek :)
şu bilgiyi de vereyim bu dreamcatcher yani rüya yakalayıcısı kızılderililerin kullandığı bir şeymiş. küçük çocuklar uyurken yanlarına koyarlarmış kötü rüyaları kovsun diye.
bu sabah da öyle bir rüya ile uyandım. normalde benim bu sonu gelmeyen rüyalarım baya aksiyonlu koşmacalı olurdu. bu sefer ise rüya çok güzeldi yine tam bir film gibiydi. hatta bir ara rüyada şunu düşündüm "bu romantik bir film mi, adı ne ki, şu an hangi filmin içindeyim" şaka gibi demi :D işte öyle de alem rüyalarım vardır benim.
rüyamda deniz kenarında bir krallığın kayıp prensesiydim. nasıl buluyorlar beni hatırlamıyorum ama ihtişamdan gözlerim kamaşıyor hayran kalıyorum o derece de zengin bir şatodayım.  çok büyük odalar içinde kayboluyorum filan. ama beni istemeyen akrabalarımda varmış. görkemli bahçeye çıktığımda hiçbiri beni masalarına davet etmiyor ve sonra bende kocaman taht gibi bir sandalyenin bulunduğu masaya gidiyorum. yemekler çok güzel tam bir ısırık alayım derken beni alıp götürüyorlar bir giysi odasına. orada benim için hazırlanmış çok güzel kıyafetler var. hepside benim geleceğim zamanı bekliyormuş o güzel kıyafetler. birini giyip diğerini çıkartıyorum. hepsi çok güzel ben içlerinden seçim bile yapamıyorum hangisi giysem diye düşünün. 
hatta temsili bir kaç kıyafet koyayım :)

bir de fahriye evcenin kıyafetini koyayım o da rüyamdaki kıyafetler gibiydi :)
neyse efendim işte ben bir onu bir bunu giyiyorum. en yakın arkadaşımda rüyamda tabi. o da kıyafetlerin içinden seçim yapmama yardım ediyor. bir de yakışıklı terzi yamağı var onu da söylemeden edemeyeceğim. yoksa rüyada romantiklik nerede olacak demi :D
işte yamak bana yardım ediyor kıyafetler içinde. sonunda ben birini beğeniyorum ama düzeltilmesi lazım. o da kıyafeti alıp terziye götürüyor. ama tam o anda korsanlar geliyor ve şatoyu esir alıyorlar. ama o korsanlar beni tanıyormuş hatta ben hatırlamayınca bozuluyor birisi filan :D rüyaya bak. işte beni de tanıdıklarından çok iyi davranıyor beni esir alan korsan. ne iyi kalpli :D  benim ise üzerim giyili değil malum seçim yapamamıştım. o anda yamak geliyor alel acele birşeyler giyiyorum. ama o beğendiğim değil daha bir sade ve benim tarzıma daha uygun birşey çok da yakışıyor. 
ama işte sorun şu ki o korsan sonra ne oluyor ben kurtuluyor muyum, yakışıklı yamakla ne oluyor, ben niye kaybolmuşum da sonradan nasıl bulunuyorum  işte bu bütün sorularım yarım kalıyor. 
bende bir rüya yakalayıcısı mı alsam ya. şu kaçan rüyalarımı bana geri getirsin ama  :)
hadi bu yine romantik aksiyolu değil. bazen öyle oluyor ki adamların elinden kaçıyorum tam kurtulacağım tüm sorunu çözeceğim uyanıyorum.
biliyorum sizinde böyle rüyalarınız var sizde bendensiniz, yalnız değiliz ;))))




15 Ağustos 2014 Cuma

trot lovers-2014

aynı anda 5-6 dizi izliyorum şu ara. ne delilik demi ?? ramazandı sıcaktı derken evden çıkmadım üstüne evde boş olmadı doğru dürüst bende dizi izledim ne yapayım. 
trot loversde onlardan  birisiydi. final yaptı  birkaç gün önce. 

dizinin konusu: Jang Joon-Hyun (Ji Hyun-Woo) yetenekli ve popüler bir müzisyendir. Ancak geleneksel trot müziğini küçümser. Aynı zamanda, Choi Choon-Hee ailesinin geçimini sağlayan ve trot müziğine bayılan biridir. Bu ikisi arasında romantik bir ilişki başlar. 

kısaca konu bu. dizi başlarda sıkıcı gibi geldi çünkü tanıdığım oyuncular yoktu ama çok sardı. dizi sadece romantik- komedi-müzikal değil ağır da bir dram içeriyor. yani bana göre ağır :) şu kader olayını birçok dizide görüyoruz ya işte kaderin işine bakın ki kız ve oğlanın kaderleri de çok iç içe.   
aslında birçok klasik yine bu dizide de devam etti. düşman aileler, esas oğlanın hafıza kaybı, kolye mevzusu  gibi.
neyse kızın bir sesi var asıl mevzu o. normalde bu tarz bir şarkı dinlemem ama kızın bir sesi var arkadaş. bana çok güçlü geldi ve çok tanınmadığına da şaşırdım. öyle çok ön planda değil. kız Apink grubu üyesi Jung Eun Ji imiş. ama tanımıyordum.

kızın dizideki saç rengi ve şekli çok yakışmıştı. kesinlikle uzun saç yakışmıyor.
işte buradaki hali mesela. çok sıradan duruyor.
dizide bir de küçük kardeş vardı ki çok tatlıydı ya :) 
evet yan karakterlerde resmen dizinin sonlarında iyice patladılar :) çok eğlenceli sahneleri vardı
esas oğlandan çok bahsetmedim bu sefer demi. çünkü beğenmedim makyajından mı yoksa gerçekten de öyle bir yüzü mü var bilmiyorum ama yok yani ruh desem ruh değil böyle yüzüne ne yaptılarsa özellikle bazı sahnelerde çok kötü duruyordu yüzü.
eğlenceli müzikli dramlı ve sonunda da her şeyin yerli yerine konduğu güzel bir diziydi :)







10 Ağustos 2014 Pazar

2000 TL'yi aşan telefonlar fiyatlarını ne kadar hak ediyor?

videonun adını değiştirmeden paylaşacağım. çünkü gerçekten doğru. 
çok arkadaşım sırf son çıktığı için bir sürü paralara telefonlar alıp sadece fotoğraf çekmekte kullanıyorlar. hadi olursa basit oyunlar oynuyorlar o da şarjlarının el verdiği sürece. 
teknolojiden ne istiyorsunuz bunu bilin öncelikle. ha adamların videoda dediği gibi para akıyorsa alın ama tutup bir memur maaşına -ki telefon memur maaşını da aşıyor- böyle telefonlara ne gerek var. 
bizim öğrencilerde de var 2000 liralık telefonlar. çocuğa baksan öyle süper zeki değil veya bir instagram dahisi değil sırf özendiği için ve de ailelerde para gani olduğu için alınan telefonlar. 13-14 yaşındaki çocukta iphone 5S ne mantık. o telefonu o yaşta alan çocuk ilerde kesinlikle çok para kazanmalı. yoksa yaşayamaz. öz güven eksikliği ve daha birçok psikolojik sorunla uğraşır.
şunu da söyleyeyim yine videoda var 2000 liraya çıkan telefon üç 5 ay sonra 1300e alınıyor. ki benimde baktığım sony xperia Z1 compact videonun yayınlandığında 2000e inmiş (nisan ayı). şu an 1400e rahatlıkla alınabilir.
ki aynı şekilde yeni incelediğim nokia lumia 1020 çıktığında 2000 iken(ekim ayı) şu anda 1400. bundan bir ay sonra 1300 hatta 1200e de bulunabilir. 
tabi yurt dışı fiyatları ile karşılaştırmaya hiç girmiyorum. resmen kazık yiyerek alıyoruz telefonları. teknoloji desem daha doğru olur aslında. bu kazıkta tabi bizim vergilerinde payı büyük. bir araba düşünün son model türkiye fiyatı 70 bin. asıl fiyat ise 35 bin. yani hepsinde vergimizi paşa paşa ödüyoruz. türkiye boşuna kalkınmıyor işte. 
velhasıl benim düşüncelerim böyle. 

2 Ağustos 2014 Cumartesi

birazda teknoloji# sony xperia Z1 ve Z1 conpact

bir önceki yazımda en üstleri yazmıştım bu sefer bir alt olacak olanlardan bahsedeyim.
sony Xperia Z1. fiyat olarak 1400 civarında bulunabilir.  ilk çıktığında tabi kendisi 2000'lerdeymiş. işte en sinir durumda bu. neyse o konuya girmeden telefondan bahsedeyim. Z2 ile arasında ne var diye çok baktım. ikisinde de 20.7 mp kamera var. sony aşmış kendini.tabi Z2 geliştirilmiş haliyle karşımızda. yine de ikisinde kullanıp görmek istiyorum farkını.
 ikisi de su geçirmez. ama Z1 tatlı su diye belirtmiş.
ekran olarak Z1 5 inçlik. Z2 5.2.
bu arada bir de Z1 compact ekleyelim de kafanız iyice karışsın.
bu telefonda Z1in özellikleri var üstelik neredeyse aynı. yani samsung gibi birşeylerden kırparak küçültmemiş makinayı. sadece şuna dikkat çekmişler ekran camı değişmiş. bu yönden bir eksi almış telefon. 
dayanıklılık ise sony dayanıklılığı metal kasa. 
iphone ile birlikte resim bilerek koydum. küçük telefon kullanmak isteyenler için boyut olarak görülsün. ben daha karar veremedim. büyük mü yoksa yanı büyük özelliğinde küçük mü diye. büyükte cebe konup nasıl müzik dinlenir yaa. ben oradayım. cebime girmez bu 5 inçler diye düşünüyorum. buna kesin kararı alırken vereceğim.
LG G2 ve Galaxy S4 var bu telefonların kıyaslandığı. fiyat olarak da yakınlar birbirlerine. diğerlerini hiç koymayacağım buraya. çünkü G2 okulda 2 hocada var. bir de ben almak istemiyorum bu yüzden değerlendirmeye girmiyor. S4 ise fiyatı düşüyor. ve dayanıklı değil.  
bir önceki yazı da Z2den bahsetmiştim. fiyat olarak buraya yazayım Z2 1800 civarı. 
alacağım telefon ya LG G3 olacak ya da Sony Z serisinden bu 3 telefondan biri olacak. şimdilik kararım bu yönde.

birazda teknoloji# LG G3#sony xperia Z2#samsung glaxy S5 ve note3# HTC M8

şu aralar telefonumdan çok sıkıldım. kendilerini alalı 4 yıl olacak da neredeyse.
bir kadın için teknoloji nasıldır herkes üç aşağı beş yukarı bilir. ilk önce "rengi ne?" diye soran birçok kişi biliyorum. kendimi o grupta görmüyorum tabi ama bir teknoloji kurdu da değilim. sadece gerektiğinde araştırırım.

ilk başta boyut ve görüntü olarak görelim 4 telefonu.
burda benim ilgimi tabi ki LG G3 çekiyor. hem tasarım hem de boyut olarak.
LG G3 ü görmüşsünüzdür. en olmadı en son Kore dizilerini izliyorsanız gözünüze sokulmuştur.ki king of the  school bunu ilk başta götürüyor bence. neyse dizi vesilesiyle bende bir LG G3 aşkı oldu. Galaxs filan hiç gözümde yoktu.

özellikle kılıflı hali bile diğerlerinden farklı olduğunu gösteriyor. adalar farklı bir şeyler yapmış. açma kapama tuşu da normalde olduğu gibi yandan değil arkada kameranın altında bir tuş var oradan yapılıyor. tabi ekrandan da açabiliyorsunuz. nereden esti ise bir bakayım dedim. ve yaklaşık 6-7 saat kurcaladım telefonları. LG G3ü denemişliğim de var mağazada. gerçekten kameranın hakkını veriyordu. çok yakın çekimi benim Nikondan daha iyi çekmişti.
ilk başlarda incelerken LG G3 üzerinden gittim. samsung note 3, s5- sony xperiaZ1 ve Z2 ve htc one M8 incelemede kıyasladıklarım oldu.
 ilk başta htc M8i eledim.

 hem fiyatı çok fazla hemde kamera olarak tatmin olamadım. o paraya o kamera. tabi farklı özellikleri var kamerasının ama benim istediklerim değil. şunu söyleyeyim dayanıklılıkta özellikle bir kadın için çok iyi. metal kullanılmış çünkü plastik değil.
daha sonra samsung note3 elendi.

 çünkü iş telefonu. ki incelemelerde de bunu özellikle vurguluyorlar. yani kullanamayacağım bir sürü özellik için gereksiz. üstelik arkadaşımda da var çok büyük. kullanım açısından benim rahat edebileceğim bir telefon değil.
daha sonra 3 telefon üzerinden gittim. LG samsung ve sony kıyaslamalarına baktım.
samsung bunların içinden ilk elenen oldu.
S4 ile nerede ise aynı tasarıma sahip. arka kapak değişik gibi gelse de o da note 3e benziyor. üstelik General mobile tamda bu tasarımı kullanarak yeni bir telefon çıkarıyor. o yüzden de özümden bir daha düştü. ayrıca herkeste var samsung ama çok dayanıklı bir telefon değil. düştüğünde ekran kırılması yaşayan çok arkadaşım oldu. veya kenarlarında bozulmalar yaşayan. 
suya dayanıklı demiş. ama çıkan arka kapakla bu beni tam tatmin etmedi. yine de su girer gibi içine.
kalp nabız ölçme işinin ise her zaman tam olmadığını duymuştum ve de sırf bu özellik için bu telefonu almam. bu arada bu özelliğe benzer sağlıkla alakalı birçok şey artık yaygın oldu telefonlarda.
kamera işi evet iyi olabilir ama LG ve sony ile kıyasladığımda diğerleri daha cazip geliyor bana.
fiyat olarak da S4 ne kadar düştü biliyoruz. S6 filan çıktığında bu da aynı şeyi yaşayacak. ki İphone 6 eylülde çıkacakmış galiba. bir fiyat kırılması da o zaman yer bu telefon. hoş LG ve Sonyden de o zaman bir indirim bekliyorum.
LG G3ten yukarıda bahsettim biraz. tasarım olarak çok beğendim hatta bittim. kamera olarak da kullandığımdan gerçekten iyi geldi bana. ön kamera için de aynısı söyleyebilirim. sonynin ön kamerasını beğenmemişler. kullanmadığımdan onu merak ediyorum gerçekten o kadar kötü mü diye. 
ekran olarak da sze verdiğiniz parayı karşılayacak bir ekranı var. geniş bir yüzey ve de çerçeve çok az. çok güzel birşey bu. sonyde bu yok. sony demişken onu da koyalım da onunda üzerinden bahsedeyim. kıyaslama gibi olsun biraz.
sonyde şu da var. su geçirmez. denizde de bir saat su altında kalabiliyor. bu yüzden de batarya çıkmıyor.
batarya olarak en çok gideni sony. 3200 mah. LG G3 3000 ve galaxy S5 2800. bataryanın çıkıp çıkmaması benim kafamı karıştırmıştı ama şu da var gerçekten çıkabilen bir batarya ile ben yanımda batarya gezdirecek miyim. hayır. LG G2 de de batarya çıkmıyordu ve bu bir sorun gibi söyleniyordu. ama düşününce kimse 2 batarya ile gezmez. özellikle bir bayan. 3200 piyasadaki en yüksek batarya bu. note 3 de aynısını kullanıyor. note 3 de şu ayrıntıya dikkat çekmişler usb 3 olduğu için veri gönderimi daha hızlıymış. dediğim gibi iş telefonu olarak düşünüce evet olabilir.
dayanıklılık testlerini incelediğimizde sony başı çekiyor G3 ve S5  arasında. çünkü metal kasa var bir kere. bu da yere düştüğünde kırılmayı veya hasarı engelliyor. ekran olarak aynı ekranı kullanıyor 3 marka da bu yüzden ekran çatlaması veya çizilmesi için birşey diyemeyeceğim. alırsam zaten ekran kılıfı da kullanırım. 
şu var ki ben çok tlefon düşüren biriyim. bu yüzden 4 yıldır aynı telefonu da kullanıyorum diyebilirim çünkü çok sağlam çıktı. ne varsa eskilerde ve kalınlarda var arkadaş. bu yüzden bakarken dayanıklılık bir anda ön plana geçti tüm görsellik ve zevk bir kenara kalktı.
özellikle note 2 ve S4 kullananlarda gördüğüm kadarıyla samsung bu işte iyi değil hemde hiç. o kadar para sayıp da o hale gelen telefonlar istemem.
LG G2 kullananlar ise memnun. hatta samsung kullanan arkadaşlar G2ye geçmek istiyorlardı dayanıklılık yüzünden.
sonynin kameradan bahsedeyim benim diğer sonyde dikkatimi çeken şey kamera oldu. 20.7 mplik kamera var. G3 ile kıyasladığımda sonyde SLR kameralarda olan birşey olduğu dikkatimi çekti. arka planı bulanıklaştırabilityorsunuz ve aynı SLR ile çekilmiş gibi oluyor. sony SLR makinalara lens satan bir marka imiş ve bunu telefonunda kullanmış. bu yüzden kamera olarak beni G3den daha çok cezbetti. ön kamera için ise bakmak istiyorum.
evet baya uzun bir yazı oldu demi. neyde karar kıldın derseniz. G3 tasarım görsellik şıklık açısından hepsinden önde. ama dayanıklılık ve kamera için ise Z2 önde. 
bir kısa yazı daha yazabilirim bu konuda. o yüzden şunu alacağım gibi birşey demiyorum. size de bir fikir olmuştur umarım bu yazım.
bu arada inceleme yaptığım sitelerden de bahsedeyim Shiftdelete, Donanımhaber, Teknopat gibi siteler ağırlıklı olmakla birçok siteye baktım.






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...