2 Ağustos 2015 Pazar

oh my ghost-2015

güzel eğlenceli bir dizi izliyorum şu aralar. uzun bir aradan sonra bu dizi ile geri dönmek güzel :) dizi fantastik, romantik komedi türünde. devam eden bir dizi. bitince izlemek isteyenler için belirtmek istedim :)
 Na Bong Sun(Park Bo Young) bir asistan şef olarak çalışmaktadır. Ürkek kişiliği ve düşük öz güveni nedeniyle herhangi bir arkadaşı yoktur. Daha bir çocukken hayaletleri görmesi mümkün olmuştur. Çünkü büyükannesi bir şamandır. Bir gün, çekici bir hayalet olan Shin Soon Ae tarafından ele geçirilir. Kang Sun Woo(Cho Jung Seok) usta bir şeftir. Na Bong Sun onu gizlice ezmektedir. İyi görünümlü ve bir şef olarak kendinden emindir. Kadınlar arasında popüler olsa da eski kız arkadaşıyla yaşadıklarını henüz atlatamamıştır. Yaşanan ani değişiklikten sonra Na Bong Sun’u fark etmeye başlar. bu direk hazır bir özet :) ona göre okuyun.

şef kıza aşık olunca çok tatlı oldular yaaa :) kız üstüne atlıyor şefin.
ayy içine ruh grince kız bir şeye benzedi. çok kötüydü yaa ne o haller öyle bıraksan ölür kalır o derece hayattan bezmiş ve özgüvensiz:D

ve işte Bong'a hayat veren ruh. bu kızı geçen sene bir dizide izlemiştim yine kaçık bir roldeydi sevmiştim. burada da gayet iyi.

gelelim dizideki amaçları ne olduğunu anlayamadığım iki kişiye.
Cordon diyorlar çocuğa italyada okumuş. Bong'a da bir yakınlığı var ama birşey çımaz bu çocuktan malum kore dizisi. bu bir türk dizisi olsaydı ah neler yapardı bu Cordon da bakmayın bu koreli senaristlerde iş yok :D

bu da polis kendileri. tatlı hayaletimiz ölmeden önce seviyormuş polisi. ama ne çıkacak bunun altından pek anlamadım. anlamak için de uğraşmadım açıkçası :DDD
güzel giden bir dizi tavsiye ederim.



25 Haziran 2015 Perşembe

khaled hosseini-bin muhteşem güneş


uzun bir aradan sonra merhaba. kayıplara karıştım biliyorum :) olaylar olaylar  yüzden :)))
okul bitti son seminerler. kitap okumaya başladım şükür tekrar. 
hala okumayan varsa bu kitabı benim gibi çok şey kaybediyorsunuz.
bayıldım. uçurtma avcısı da güzeldi ama bir bayan olarak bu kitap beni çok etkiledi. etkisi ile gezdim birkaç gün. 
layla ve meryem adında iki afgan kadınının hikayesini anlatıyor kitap.  1970lerden başlayıp 2000li yıllara kadar geçen süreci kadınların ve çocukların hayatından, gözünden anlatıyor. içiniz parçalanıyor bazen. bazen öyle ufak şeyler dert olarak gördüğünüz geliyor aklınıza. şükür ediyorsunuz yaşadığınız hayata. erkeklere bakış açınızı değiştiriyor. yer yer güven duygunuzu yerle bir ediyor anlatılanlar. 
kitap çok başarılı. size bu yazıda kitabın etkisinde olduğumdan övgüden başka bir şey yazamayacağım.
afgan halkının çektiği sıkıntıları okudukça bosna geldi gözümün önüne orayı gezip gördüğümden. sonra şu an ülkemizde yaşayan suriyeliler geliyor aklıma ve insanların onlara ne kadar acımasızca şeyler söyleyip bir kötü ile tüm halkı karalamaları.
burada beylik laflar etmek istemiyorum. sadece neyimize güveniyoruz diyorum. kader size yarın ne gösterecek bilemezsiniz. elinizden gelen dua edip hayırlı olanı istemek Allah'tan. 

16 Şubat 2015 Pazartesi

biraz benden#sohbet muhabbet

bir kaç aydır arkadaşlara sohbet veriyorum. bu ayın konusu ahiret. belki bahsetmişimdir benim üniversitede tez konum ahiretti. o yüzden severim ahiretten bahsetmeyi. 
genel bir taslak çıkardım ama şimdi konuyu çalışırken çok ayrıntılı bir taslak olduğunu farkettim. galibe bu bir sohbette bitecek bir konu değil. bitiririm de çok yavan kalır yani :)

evet bu da benim berbat yazım :D
neyse bir saatir ölüm maddesini okuyorum ve bu sohbet itmez diye ondan diyorum :D

İnsan, çok büyük zorluklara katlanarak yaptığı bir işin karşılığını alınca, çektiği sıkıntıları hemen unutur, hiç çekmemiş gibi olur.
bu da okumalarımda denk geldiğim bir cümle. ben bu cümleyi çok yaşıyorum. yaşım ilerledikçe sadece insanlar her şeye kolay elde ettiğimi düşündüğü için çok zordu diyorum ama başardıktan sonra bakmayın gerçekten her şeyi unutuyorum :)

5 Şubat 2015 Perşembe

Göksel - Denize Bıraksam



ben ki kpop yazısı yazacakken göksel daha ağır bastı. çok güzel bir müzik insanı dinlendiriyor.

denize bıraksam kendimi...

güneşte kurutsam kalbimi...

19 Ocak 2015 Pazartesi

pinocchio-2015


güzel bir dizi izledim. 20 bölümlük park shin hye oynuyor başrolde. diğer başrolu bu dizi ile izledim ama gayet iyi oyuncu. doctor stranger'da da oynamış. burada beğenince ona da baktım ama bitirmedim sıktı sonunu izledim :)
neyse asıl dizimize gelelim. shin hye pinokyo hastası. yalan söyleyemiyor ve de muhabir olmak istiyor. lee jong seok ise babasını shin hye yani in ha'nın annesi yüzünden kaybetmiş bu yüzden kıza aşık ama kızgınlığı daha ağır basıyor. baya bir süre böyle izliyoruz ama izlerken gülmekten de ölüyoruz. in ha'nın hıçkırıkları çok eğlenceli. 
neyse sonra dayanamıyor ne olursa olsun in ha'yı seveceğim diyor dal po. ama bu seferde başka engeller çıkıyor. oraları da anlatmayayım.
 izlerken muhabirleri tv'de izlerken daha dikkat etmeye başladım bu bir gerçek. 
yan karakterler süper. yun yu re bittim bu kıza. izleyin hak vereceksiniz :))
bu bum jo'nun annesi. in ha'yı seven ikinci oğlumuzun yani. ama kadın daha sonra neler neler... şu hale bakınca safcanak eğlenceli bir tip gibi ama hiç de öyle çıkmıyor.

pek romantik pek eğlenceli haller var dizide.







işte bum jo'muz da bu. ama çok tatlı bir aşık yaa. in ha'nın annesinin telefonu eline geçer bir şekilde. ve yıllarca in ha annesine mesaj atıyor diye bum jo'a atar ve çocuk aşık olur.


bu resimleri neden koyduğum beni önceden beri takip edenler anlar. dizide bu sefer Hristiyanlık propagandası yapılmıyor. gördüğünüz gibi baya bir budist mezarı bu :)

ve bum jo'nun annesi son bölümde makyajsızdı. ben tanıyamadım. diziyi izleyenler hak verecek bana. bu kadın o kadın mı. makyaj nelere kadir yaa :)

ve pinokyo dizisini güzel bir sözle bitirdiler bende öyle yapayım.
çok güzel bir diziydi. çok eğlendim izlerken. hafif dram yerleri de vardı ama güzeldi.


biraz benden#kararsız

puffffffff.  burada bahsettiğim konudan haber vereyim size. 
zaman geçti işler rayına oturdu her şey olumlu gidiyor. ama kararsızım. hangi açıdan bakmam gerektiğini biliyorum ama bakamıyorum işte.
kağıt üzerinde olur bu iş. anlaşıyorum sorun yok. ama ama ama. başımı da döndürmüyor. bir waaooow demiyorum her gördüğümde. evet karşı tarafta aynı şekilde bir waow dememiş tanıyınca tamam demiş. bende öyle diyorum ama işte nefsim pek öyle demiyor. ona uymamam gerek 
Allah hakkımda hayırlı olanı gönlüme razı eylesin.

11 Ocak 2015 Pazar

biraz benden#sikeç+candan erçetin+müthiş komik :D



ben beyaz show'un hastasıyım gece gülmekten evdekileri uyandırdığım çoktur. gülmekten gözümden yaş gelir çoğu zaman.

skeçleri de kendi kadar eğlenceli. candan erçetinle iki üç bölümdür skeç yapıyorlar bu seferki hepsini geçti çok eğlendim leeeeeeeeeeeer kısmı pırrrr pırrr kısmı müthişti :)

eğlenmek isteyen beri gelsin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...