29 Mart 2013 Cuma

davichi-turtle



kore notları sayesinde dinledim bu şarkıyı veee bayıldım. gerçekten farklı bir hava var video ve şarkıda. yani bu farklı havadan kasıt kore klasiği bir video değil :) ben bunu bayaaaa bir dinlerim kesin :)
bi burayı beğenmedim klipde. o da giydiği ceketle güller çok karışmış ve göz yoruyor. beni rahatsız etti.

davichi'yi ilk T-ara ile yaptığı düette tanıdım onun da yeri ayrıdır hani :)
aslında turtle'yi facede paylaşacaktım da burada kendimi daha rahat hissediyorum her alanda. sadece içimden geçenleri sevdiğim sevmediğim şeyleri paylaşıyorum ve burda kimse beni tanımıyor bu da beni çok iyi hissettiriyor :)) burda hem tanınıyorum hemde tanınmıyorum çok güzel yaa :) 

27 Mart 2013 Çarşamba

"hicabi gülgen" candır!

"Ey kendilerini eksik, zayıf ve çaresiz hissedenler! bencillik, kıskançlık, kurnazlık, sinsilik, kin, kızgınlık ve kötülük tedavi etmez sizi. Doğmak nefes almayı, nefes almak sevmeyi, ölümse kör bir savaşın anlamsızlığını hatırlatmıyor mu? Gökyüzünün genişliği, denizlerin derinliği, güneşin aydınlığı, yıldızların gizemi yüreklerinizde bir zenginlik ve gökkuşağı oluşturmaya yetmiyor mu?"
Hicabi hocamın facebook'undaki durumu. birileri bazen öyle bir şey der ya, hani o sözde sizin gün içinde yaşadığınız herşeye bir cevap olur işte bu sözler beni bana getirdi şimdi. 
Hicabi Gülgen kim derseniz buraya tıklayın. 

11 Mart 2013 Pazartesi

dinsel simge nedir??

aslında burda isyan etmek biraz da içimi boşaltmak oluyor. isyanımı insanların yüzüne karşı yapsam ne değişecek diye düşünüyorum tecrübelerime dayanarak. bir insanı anlarsınız, tanırsınız ya işte bende isyan etmem gereken kişileri tanıdım ve susuyorum onlara karşı. susarak koymaya başladım tepkimi. en azından onlara birşey anlatacağım diye kendimi üzmek yormak yerine susuyorum onlar anlasın beni diyorum. zaten anlayacakları varsa beni her halükarda anlarlar.
girişten sonra gelelim isyanımın nedenine. okulda eğitim-senli arkadaşlar bir afiş asmış, her ne kadar afişi internette bulamasam da afişte yazan şu: "eğitimde dinsel simgelere hayır. laik ve özgür eğitim" gibi birşeydi. o kadar sinirlendim ki düşündükçe daha da sinirleniyorum ama sinirlensem de birşeyin değişmeyeceğini biliyorum. bu afişin boşa asıldığını da düşünmüyorum. çünkü eğitim bir-sen haftaya serbest girmeye başlayacak okullarda. böyle olunca hemen bir karşı taraf olacaklar tabi.
acaba dinsel simgenin ne demek olduğunu biliyorlar mı merak ediyorum. 
dinsel simge bunlardır ya. siz neye dinsel simge diyorsunuz. benim inancım sizin gözünüzde bir simge tabi. ne gerek var ki demi. 
onlarla ne zaman bu konu hakkında konuşsam sonuç şu oluyor "sen bilmiyor muydun öğretmen olurken böyle giremeyeceğini" zaten böyle diye diye bu hale gelmedik mi? bir oyuncu şöyle demişti: "beyoğlunda , taksimde kadıköyde son zamanlarda kapalılar arttı." niye arttı acaba. eskiden yoktu bu kadar kapalı da niye bir anda böyle türedi. 
evet eskiden dedikleri gibi kaçıyorduk, çünkü durumu anlamamıştık. saklanıyorduk. artık o ezilmiş kesimin büyüttüğü  bir nesil var. ve o nesil dersini iyi çalıştı. ezile ezile ezilmemeyi öğrendi.
ama bende yapacağımı biliyorum. hiç sevmediğim halde onların gözüne gözüne dini simge neymiş göstereceğim. haftaya Allah, Muhammed yazılı kolye, yüzük ne kadar takı varsa alıp takacağım göstere göstere. eğer karşılarsa madem simgeye. alın size simge. konuşmadan tepkimi koyacağım. birşey derlerse de bana gün doğmuş olacak. 
ya gerçekten işin içine girince iyice soğuyor insan öğretmenlikten. o kadar siyaset var ki. herkes bir başka şeyin peşinde. herkes birbirini kötülüyor. en ağırı da yüzüne karşı değil de kıvıra kıvıra birşeylerin yürümesi. şunu da anladım sen ne kadar evir çevir lafı senin düşüncen elinde sonunda belli oluyor.
insanla uğraşmak zor.ne kadar samimi olmamaya, karşındakini hep iyi olarak görmeye çalışsan da hayat sana mutlaka gerçeği gösteriyor.
içimi döktüm rahatladım biraz.en azından sesim biryerlere gidiyor burda. içimde kalmıyor.

6 Mart 2013 Çarşamba

beni böyle sev-trt

trt'nin yeni dizisi beni böyle sev
dizi çok güzel çok masum bir aşk hikayesini anlatıyor. acıklı olmayan eğlenceli bir dizi. 
şu zeynep ani ayşe'nin iç sesi de olmasa tadından yenmez :) o ne biçim ya :D
çok aman aman bir senaryo değil kabul ama böyle diziler de olmalı yani arda şekerleme niyetine :))

ah ah ben bu diziyi sadece alper saldıran için bile izlerim yaaa :)çimen göz 
hatta sırf o var diye bazı hataları da görmezden gelirim yani: mesela ilk bölümde kızın bavulunun fermuarının nasıl bir anda bozulduğunu ve koca bavuldan nasıl sadece iki üç parça şey çıktı ve yine o koca bavul nasıl bir atkı ile bağlandı. bunu gibi şeyler görmedim ben. yok yani yok öyle şeyler görmedim kesinlikle :D

işte oyuncular

işte: hep merak eder ya insan :))

e şarkı olmadan olmazdı demi? :)


2 Mart 2013 Cumartesi

senai demirci-canla bağışla

Her birimizi sessizce kül eden 'Söz Yangını'nı haber veren Senai Demirci, şimdi bu yangını söndürmek için canla başla infaka çağırıyor bizi. Her birimizi gül edecek bir fırsat olarak anlatıyor "verme"yi. "İnsan insanın kurdudur" diyerek krizler üreten küresel vurdumduymazlığa inat, "insan insanın yurdudur" gerçeğini hatırlatıyor. 

Zekât, en yapışkan kirimiz bencillikten aklıyor bizi. Sadaka, en büyük belâmız kibirlenmekten kurtarıyor bizi. Seve seve vererek, ebedi sevinçler kazanıyoruz. 

Canla başla okuyacağımız satırlar, tebessümümüze muhtaç, tesellimize aç çaresizleri; yardımımızı bekleyen, ikramımızı uman yetim, öksüz ve yoksulları "cennet"imiz olarak yeniden tanıtıyor bize.
(Arka Kapak)
kitap arka kapakta böyle tanıtılıyor.
ben bunu yarıyıl tatilinden BKM den 2 liraya aldım. ve çocuklara okutmak amacıyla. çünkü arka kapağı okumadım sadece kitabın içine baktım. yazı tipi çok güzel ve küçük eğlenceli resimlerle desteklenmiş. böyle olunca çocukların hoşuna gider dedim ama okumaya başlayınca sadece 7-8 sınıf öğrencilerime önerebileceğim bir kitap olduğunu anladım.
kitabın içindeki resimlerden bir kare. daha bir dolu güzel resim kitaba ayrı bir hava katmış. sizi içine çekiyor okurken. içine giriyorsunuz kendinizi tahlil ediyorsunuz. 
kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor ama hepsi birbirine bağlı. aralarda yazarın fragman olarak adlandırdığı öyküler çıkıyor. ilk fragman Eşek Sesi ve 23. sayfada başlıyor devamı 66. sayfada. ikinci fragman 31 sayfada Köstebek Yuvası ve devamı 75. sayfada. 
kitabın beni etkilediği yerleri çok oldu. içinde bazı bölümlerde güzel tefsirler yapmış bunları ayrıca bir beğendim.
öğrencilerime kitabı tavsiye derken özellikle kitabı sadece okumak için okumamalarını söyledim. bu kitap anlamak için okunması gereken bir kitap. sakin bir kafayla okunduğunda anlaşılabiliyor 
böyle işte meşhur senai demirci ile tanıştım sonunda. diğer kitaplarını da okumak isterim. bazen dili sıkıcı ve ağır gelsede bakalım diğer kitaplarında nasılmış :)

1 Mart 2013 Cuma

benden ve bir o kadar da benden olmayan şarkılar

 
dünden beri baya değişik müzikler dinliyorum veya özüme dönüyorum
bu en son dilediğim türkü. arada kimler kimler geçti. kısaca bakalım :)
barış akarsuyu yad ettim. ıslak ıslak. Allah rahmet eylesin.

eskilerden hepsi dedim biraz. 3 kalpli zalim :)
ve zeki mürenden  gönül penceresinden ansızın bakıp geçtim
ve daha bir dolu hepsi birbirinden farklı ve güzel şarkılar. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...