9 Kasım 2013 Cumartesi

bir film bir anime

bugün hazır annem yokken uzun zamandır merak ettiğim bir filmi izledim. kasımda aşk başkadır.
izledim de başım göğe mi erdi hayır sadece merakımı geçirdiğim bir film oldu kendisi benim için
filmin asıl ben sonunu hiç sevmedim. aslında bir son yok filmde. benim gibi merak ediyorsanız izleyin. çünkü öyle büyük bir romantik komedi yoktu bence içinde. adam iş kolik kadınınsa bu adam gibi iş kolik hayattan zevk almayanları hayata bağlamak gibi bir zevki var. tabi adamı hayata bağlamak ve normal bir insan haline getirmek için neler yapıyor neler. 
yok ya ben amerikan romantik komedilerinin sevmiyorum. romantik değil onlarda film erotik. onların anlayışındaki romantiklik ile benim anladığım kesinlikle çok farklı.
neyse benim için zaman kaybıydı. ama sevenlerde varmış bu filmi.

ben kadına bittim. gerçekten tatlı bir yüzü var.

gelelim az önce izlediğim kısacık animeye :)) dedim ya annem yokken zamanları iyi değerlendireyim dedim. çay içerken izlenecek kısa birşey var mı diye bakarken tamda aradığımı buldum.
hiyo'nun aşkı isimli 20 dakikalık bir anime. ama malesef bunda da son yok :D ama ben japonlarda son aramayı bırakalı çok oldu o yüzden dert değil :))

çok utangaç 15 yaşında kısacık Hiyoko ve aradaki boy farkı  için hiiiiç birşey demeyeceğim sınıfın en neşeli çocuğu arasındaki tatlı şeylerin anlatıldığı bir anime. şey diyorum olay diyecek kadar uzun birşey yok onu gösterecek süre de yok ama buna rağmen çok tatlı bir anime. izlerken ben eğlendim.

hiyoya civciv lakabı takıyor çocuk sarışın,sevimli ve kısacık olmasından dolayı. 
izlenme oranı da yüksek. herhalde herkes benim gibi kısa bir şeyler ararken böyle sevimli şeyi bulup izlemiş.


3 Kasım 2013 Pazar

hakkımdaki 20 gerçek

sevgili Paul beni mimlemiş sağolsun. bu mimi yazmak istiyordum bende. başlıyorum benim hakkımda 20 gerçeğe.
1- kendimi anlatmayı sevmem. şöyle iyiyim böyle süperim demek bana göre değil. İnsanlar beni kendileri tanısın isterim ama burası ayrı :)) burda dünyanın en iyisiyim desem de itiraz eden olmaz gibime geliyor.neyse ben yinede atıp tutmadan yazacağım bu yazıyı.
2- sevmediğim birçok özelliğim var.
3- çok mızmızım. birşey canımı sıksın canım yansın söylenirim ve söylendiğimin farkına da taaa ne zaman varırım. bir keresinde dolgu topuk bir ayakkabı almıştım ayağım ağrımıştı giyince ve bana o ayakkabıyı aldıran arkadaşa baya söylenmiştim tabi çevremdekilere de.
4- kitap okuyanlara ayrı bir ilgim var hele 3-5 kitabı aynı anda okuyanlara hayranım. hem işini yapıp hem  de kitap okumaya zaman ayıranlara biterim.
5-kendimi zeki bulmam. sadece çalışılması gerektiğinde çalışırım. ama dün olan ehliyet sınavı için aynı şeyi söylemeyeceğim. geçmek için dua ediyorum. çünkü çalışmadım.
6-her zaman plan yapıp ona uymayı istemişimdir. ama sadece planı yapmakla yetinmişimdir. şimdi öğrencilerim planlı çalışamadıklarını söylüyorlar. onlara öğüt  veriyorum ama ah ah.
7- gerektiğinde temizlik yaparım. öyle temizlik manyağı değilimdir.
8- başak burcuyum ama yukarıda yazdığım çoğu şey burcuma uymuyor.
9-dikkat çekmeyi sevmem ama silik birisi olmayı da istemem. 
10- öyle aşık oldum onsuz yapamam diye birşey olduğuna inanmıyorum. sevmenin biraz da isteyerek olduğuna inanıyorum. kalp varsa akılda var bu işte. ben isteyene kadar kimsenin beni sevmesini istemiyorum. insanların kalbini kırmayı sevmiyorum. malum unumuzu eledik eleğimizi astık talipler çıkıyor ama şimdi çıkmalarını istemiyorum.
11-liseye kadar öğretmen olmak istiyordum. çocukluk hayalimdi. ama liseye geçince bir daha öğretmen olmak istemedim. ama şimdi öğretmenim.
12- üniversiteyi bitirince kaderi daha iyi anladım. seçim benim elimde. düşünsenize ya ortaokulda kazandığım liseye gitseydim şimdi kim bilir hangi ülkede hangi arabayı çiziyor olurdum. (mekatronik bölümünü kazanmıştım) 
13-öğretmenlikten zevk alıyorum şimdilik eğleniyorum. tabi zorluğu da var ama her işin zorluğu var demi.
14-güya dil sınavına çalışacaktım ama tembellik işte. iki ay sonra sınav sınav var ve ben hiç çalışmadım.
15-makyaj yapmayı sevmiyorum. yaparsam da evde yapıyorum.
16-müzik dinlemeyi seviyorum.
17- dizi-film izlemeyi seviyorum. yerli olsun yabancı olsun fark etmez dram olmasın yeter.
18-arkadaşlarımla vakit geçirmeyi sevdiğim kadar tek başıma takılmayı da seviyorum.
19-yazım berbat geçen sene tahtaya yazarken neler çekiyordum. şimdi biraz daha düzeldi. sırf bu yüzden süslü püslü defterlere yazmaya çıkamıyorum. 
20-konuşkan birisi değilimdir. çok sosyal birisi de değilimdir. geçenlerde evde niye konuşmuyorsun diye abim baya bir uğraşmıştı benimle. bazen çenem düşüyor ama sonra niye anlattım ki bunları diye düşünüyorum ve bu da beni suskun yapıyor sanırım.
başlarda yazmak iyiydi de sonlara doğru yazmak zor geldi ya. işte benim hakkımda 20 gerçek :))
filankesmeral ve anne karincaya paslıyorum bu mimi.


ben var müzik dinlemek#11

ne zamandır yazmıyorum bu seriyi. belki çok şarkı dinlemediğimden belki de yazmaya üşendiğimden yazılmayı bekliyordu. 
ve yazmamı sağlayan şarkı ile başlayayım listeme.
şarkının en çok beğendiğim yeri "go go go I dont wanna go" kısmı. klibini beğenmedim ama. çok aşırı ya. aynı şey kim hyun joongun son klibinde de vardı. koreli mi amerikalı mı bunlar.
IU'nun tüm şarkılarını dinledim. ama şimdi hepsini buraya koymakla uğraşmayacağım. IU kendini iyice aştı. 
Red shoes şarkısı andersen masallarından kırmızı ayakkabılar hikayesinden esinlenerek yapılmış. o yüzden durmadan dans ediyor klipte ve sahnede. pembe ayakkabı giymesinin de bir nedeni varmış da onu pek anlayamadım ben. yani IU süper bir şekiilde geri döndü.
T-ara da dinlediklerim arasında. Number Nine ı o kadar beğenmesem de dinledim. beğenmeme nedenim ise çok fazla geçiş var müzikte. en başta başlarken uuu kısmı ayrı bir şarkı olur mesela. 
bu şarkıyı daha çok sevdim ben. 
ayrıca boram çok güzel olmuş, sesi de dikkat çekici. T-aranın 6 kişiye düşmeleri Borama yaramış bence.
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...