uzun zamandır biraz benden yapmıyordum. tatilim bitmek üzere gün sayıyorum pazartesi iş başı. aslında tatilde yazacak pek birşey de bulamadım evde yatarak mutlu bir tatil geçirdim genelde :) evet ben ne kadar gezmeyi seviyorsam evde olmayı da seviyorum başak burcunun getirisi sanırım evcimen biriyim :D
son zamanlarda üzüntülü şeyler oldu. ama onlardan bahsetmek sanki üzüntümü arttıracak o yüzden bu yazıyı yazma nedenime geleyim hem ben hemde siz gülün mutlu olun :)
birkaç gündür aklıma the heirs geldi onu izliyorum. üzerine takip ettiğim bir bloggerda oradaki rüya yakalayıcısından yapmış kendine. çok tatlı olmuş. bu rüya yakalayıcısı keşke gerçek olsa. ama kötü rüya yakalaması için değilde şu sonunu merak ederek uyandığımız rüyaları yakalayıp bize getirse de her uyandığımızda "ayyy ne oluyordu ki sonunda" demesek :)
şu bilgiyi de vereyim bu dreamcatcher yani rüya yakalayıcısı kızılderililerin kullandığı bir şeymiş. küçük çocuklar uyurken yanlarına koyarlarmış kötü rüyaları kovsun diye.
bu sabah da öyle bir rüya ile uyandım. normalde benim bu sonu gelmeyen rüyalarım baya aksiyonlu koşmacalı olurdu. bu sefer ise rüya çok güzeldi yine tam bir film gibiydi. hatta bir ara rüyada şunu düşündüm "bu romantik bir film mi, adı ne ki, şu an hangi filmin içindeyim" şaka gibi demi :D işte öyle de alem rüyalarım vardır benim.
rüyamda deniz kenarında bir krallığın kayıp prensesiydim. nasıl buluyorlar beni hatırlamıyorum ama ihtişamdan gözlerim kamaşıyor hayran kalıyorum o derece de zengin bir şatodayım. çok büyük odalar içinde kayboluyorum filan. ama beni istemeyen akrabalarımda varmış. görkemli bahçeye çıktığımda hiçbiri beni masalarına davet etmiyor ve sonra bende kocaman taht gibi bir sandalyenin bulunduğu masaya gidiyorum. yemekler çok güzel tam bir ısırık alayım derken beni alıp götürüyorlar bir giysi odasına. orada benim için hazırlanmış çok güzel kıyafetler var. hepside benim geleceğim zamanı bekliyormuş o güzel kıyafetler. birini giyip diğerini çıkartıyorum. hepsi çok güzel ben içlerinden seçim bile yapamıyorum hangisi giysem diye düşünün.
hatta temsili bir kaç kıyafet koyayım :)
bir de fahriye evcenin kıyafetini koyayım o da rüyamdaki kıyafetler gibiydi :)
neyse efendim işte ben bir onu bir bunu giyiyorum. en yakın arkadaşımda rüyamda tabi. o da kıyafetlerin içinden seçim yapmama yardım ediyor. bir de yakışıklı terzi yamağı var onu da söylemeden edemeyeceğim. yoksa rüyada romantiklik nerede olacak demi :D
işte yamak bana yardım ediyor kıyafetler içinde. sonunda ben birini beğeniyorum ama düzeltilmesi lazım. o da kıyafeti alıp terziye götürüyor. ama tam o anda korsanlar geliyor ve şatoyu esir alıyorlar. ama o korsanlar beni tanıyormuş hatta ben hatırlamayınca bozuluyor birisi filan :D rüyaya bak. işte beni de tanıdıklarından çok iyi davranıyor beni esir alan korsan. ne iyi kalpli :D benim ise üzerim giyili değil malum seçim yapamamıştım. o anda yamak geliyor alel acele birşeyler giyiyorum. ama o beğendiğim değil daha bir sade ve benim tarzıma daha uygun birşey çok da yakışıyor.
ama işte sorun şu ki o korsan sonra ne oluyor ben kurtuluyor muyum, yakışıklı yamakla ne oluyor, ben niye kaybolmuşum da sonradan nasıl bulunuyorum işte bu bütün sorularım yarım kalıyor.
bende bir rüya yakalayıcısı mı alsam ya. şu kaçan rüyalarımı bana geri getirsin ama :)
hadi bu yine romantik aksiyolu değil. bazen öyle oluyor ki adamların elinden kaçıyorum tam kurtulacağım tüm sorunu çözeceğim uyanıyorum.
biliyorum sizinde böyle rüyalarınız var sizde bendensiniz, yalnız değiliz ;))))