bugün okul bitti. öğrenci olmadan 16 yıl sonra bir tatil geçireceğim.
mutluydum aslında bugün. ama şu anda canım çok sıkkın üzgünüm.
daha önce söylemiştim günlük yazdığımı. her an elimin altında telefon olduğu için ona notlar alıyorum gün içinde yaşadıklarımı. bir nevi beni dinleyen ama yorum yapmayan bir arkadaş gibi. hem düşüncelerimi sonradan okuyunca o ana geri gidiyorum hatırlıyorum . bazen bu hatırlamalar mutlu bazende acı oluyor şu andaki gibi.
telden bilgisayara geçirirken bir yazı beni çok üzdü.
geçen sene en mutlu olmam gereken zamanlarda nasıl bir acı içinde olduğumu yazmışım. Allah bir daha yaşatmasın böyle bir acıyı. her acı farklıdır ve her acı kişiye özeldir. o yaşadığım şey beni çok üzmüştü. onu görünce buraya da yazmak istedim. acı unutulmalı aslında ama bazı acılar var ki insanı ayakta tutar. o yüzden burada da olmalı...
bu yazı geçen sene okullar açıldığında yazıldı..
Olması gereken ilk gün heyecan demi. Bende üzüntü var. Sadece.
Ne yapacağını bilememe hali.
Bekliyorum öğretmenler odasında kurbanlık koyun gibi. Başımı kesecekler benim birazdan. Kısmetim kesilmek mi olacak. Allahım sana teslimim. Sen ne hak gördü isen ona tabiyim. Bana dayanma gücü ver. Senin takdirine karşı birşey yapamam. Beni büyütüyorsun belki de. Buna katlanarak büyüyeceğim. Gözüm açılacak belki de. Neden demeyeceğim senden ise vardır bi hikmeti. Ben hep sana güvendim. Ağlamayacagim. Bu göz yaşlarını dökmeyeceğim.
ağlamadım da. söylenen şeylere rağmen güçlü oldum. sadece bir kere döküldü göz yaşlarım yüzüme.
Allah bir daha ne beni ne de başkasını bu duruma düşürmesin.
ben bu sene özgürlüğün ne demek olduğunu çok iyi anladım